🌴Kaliforniya Yol Günlüğü; 14 GÜNLÜK ROTA ve DENEYİMLER

berfinozelsel
4 Tem
10 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 4 gün önce

Los Angeles çıkışlı – Vegas – San Francisco – Pacific Coast Highway dönüşlü

14 Günlük Kaliforniya Gezi Rotası

Amerika'nın en büyüleyici eyaletlerinden biri olan Kaliforniya'yı keşfetmek uzun zamandır hayalimizdi. Uçsuz bucaksız yolları, sahil boyunca uzanan palmiyeleri, her köşesi farklı bir film sahnesini andıran şehirleriyle bu eyalet, gerçekten bambaşka bir dünya.

Bu yazıda, Türkiye’den başlayıp Kaliforniya’ya uzanan 14 günlük yolculuğumuzu gün gün paylaşacağım. Rotamız klasik Pacific Coast Highway (PCH) planlarından biraz farklıydı. Biz rotayı biraz tersten yaptık: önce Los Angeles’tan başladık, Las Vegas’a uğradık, sonra San Francisco’ya ulaştık ve dönüşte PCH’yi kullanarak LA’ye geri döndük.

Bu rehberde sadece nerelere gittiğimizi değil, aynı zamanda nerede konakladık, nerede mola verdik gibi detaylara da yer vereceğim. Belki bir gün sen de Kaliforniya’ya gitmeye karar verdiğinde, bu yazı faydalı bir ilham kaynağı olur 🌞

🛫 Nereden Başlamalı: Los Angeles mı, San Francisco mu?

Batı Amerika rotasını planlarken kendinize ilk soracağınız soru şu olacak: “Hangi şehirden başlamalıyım?” Biz bu sorunun cevabını uzun uzun düşündük ve sonunda Los Angeles’tan başlayıp , Las Vegas (Nevada) , San Francisco ve en son Los Angeles’da bitirme kararı aldık.

📆Kaliforniya rotası için Kaç Gün Gerekli? Rota Nasıl Olmalı?

Batı Amerika için kaç gün ayırmalı diye sorarsanız, cevabım net: Minimum 10 gün. Ama bu 10 gün tatil gibi geçmiyor, baştan söyleyeyim. Sabah erkenden yollara düşüp akşam kendinizi otele zor attığınız, bol molalı ama bol koşturmacalı bir “road trip” oluyor.

Aşağıdaki rota bu sürede neredeyse maksimum verimi aldığımız güzergâh oldu

Bizim Rota Şöyleydi 👇

Gün 1-2: Los Angeles

Gün 3: Las Vegas Yolculuğu

Gün 4: San Francisco Yolculuğu

Gün 5-6: San Francisco

Gün 7-10: Pacific Coast Highway ile Dönüş

Monterey / Big Sur / Carmel by the sea / Santa Barbara durakları

Gün 11-14: Los Angeles’a Dönüş ve Vedalar

Tabii ki bu rota herkesin ilgi alanına göre şekillenebilir. Bu rotayı planlarken Google Maps elimiz ayağımız oldu. Hangi gün kaç kilometre yol gideceğimizi, nerede durabileceğimizi önceden belirleyip tüm otel rezervasyonlarını yola çıkmadan yapmıştık.

Kısa bir not: Eğer San Diego da dahil olsun diyorsanız, en az 2 gün daha eklemeniz gerek. Yoksa ya çok yorulursunuz ya da bazı yerleri hızlı geçmek zorunda kalırsınız.

🛣️ 14 Günlük Kaliforniya Rota Günlüğü

Bu rota, bizim özellikle görmek iztediğimiz noktaları hedef alarak planladığımız bir rota sizler isteklerinize göre şekillendirin diye bir örnek olsun istedik. Her durak size farklı bir deneyim yaşatacak: çöl manzaraları, sahil kasabaları, büyük şehirler ve şarap bağları… 🚗

🗓️ Gün Gün Plan

🗓️ 1. – 2. Gün: Los Angeles’a Merhaba

Amerika yolculuğumuzun ilk durağı: Los Angeles!

Türkiye’den uzun bir uçuşun ardından LAX Havalimanı’na adım attığımızda yorgun ama heyecanlıydık. Okyanus ötesinde ilk sabahımıza kocaman palmiye ağaçları ve capcanlı bir gökyüzü eşlik etti 🌴☀️

İlk iki günümüzde hem jetlag’i atlatmak hem de şehri keşfetmek için daha sakin ve keyifli bir tempo tuttuk. Otelimizi şehrin ulaşımı kolay bir yerinde seçmiştik; bu sayede arabayla hem sahile hem de merkeze rahat ulaştık.

🚗 Ne Yaptık ?

Santa Monica Pier: LA deyince akla gelen ilk yerlerden. Deniz kenarında yürüyüş yaptık, klasik sahil fotoğraflarımızı çektik 📸
Venice Beach: Plajda yürüyüp bol bol GTA yı andık. Duvar grafitileri, kaykaycılar ve plaj havası burada bambaşkaydı.
Melrose Avenue: Rengârenk duvarlarıyla meşhur bu sokakta, bol bol fotoğraf molası verdik ve butik dükkânları gezdik.
Hollywood Sign & Walk of Fame: Klişe ama olmazsa olmaz. Ünlü yıldızların isimlerini yerlerde aramak bile eğlenceliydi!
Griffith Observatory: Şehir manzarasını izlemek için mükemmel bir yerdi. Güneşi batırmak ayrı keyifliydi!

🗓️ 3. Gün: LA’den Las Vegas’a Yolculuk🌵

Sabah erkenden arabamıza atlayıp Las Vegas’a doğru yola koyulduk. Yaklaşık 4-5 saat süren bu yolculuk boyunca çöl manzaraları, uzun dümdüz yollar ve yolda rastladığımız sıra dışı benzin istasyonlarıyla tam bir Amerikan road trip ruhu yaşadık.

Las Vegas’a vardığımızda, gün batımına yaklaşmıştık ve şehrin ışıkları çoktan yanmaya başlamıştı. O an gerçekten “filmlerdeki gibi” dedirten bir sahneydi. Gökdelen oteller, parlayan tabelalar, limuzinler… hepsi bir anda karşımızdaydı.

🎰 Ne Yaptık?

The Strip boyunca yürüdük: Bellagio’nun önündeki su gösterisini izledik, Paris otelinin önünde Eiffel Kulesi’ni gördük, Caesars Palace’a uğrayıp içeri bir göz attık.
Fremont Street: Eski Vegas olarak bilinen bu bölge, müzikler, ışık gösterileri ve sokak sanatçılarıyla dolu. Kesinlikle görülmeye değer.
Slot makineleri ile tanıştık ama işi abartmadan, eğlenceli denemeler yaptık :)

🗓️ 4. Gün: San Francisco’ya Doğru Uzun Yol

Yaklaşık 7-8 saatlik bir sürüşle SF’ye vardık. Şehre girerken Golden Gate Bridge’in ihtişamı gerçekten nefes kesiciydi. Akşam kendimizi ünlü bir seafood restoranında ödüllendirdik.

San Francisco'ya vardığımızda güneş batmak üzereydi. Şehre giriş anı gerçekten çok büyüleyiciydi: sisler arasından yavaşça yükselen Golden Gate Köprüsü, rengarenk evler, yokuşlu yollar…

Ne Yaptık?

Pier 39 & Fisherman’s Wharf: Gün batımına doğru sahilde yürüyüp deniz aslanlarını izledik.
Alcatraz Adası’na uzaktan selam verdik, çünkü zamanımız kısıtlıydı ama görmeden geçmek olmazdı.
Ghirardelli Square’de çikolata molası: Burada sıcak çikolata içmek San Francisco klasiğidir!
Painted Ladies evlerine uğrayıp o klasik “Full House” sahnesini anımsadık.

🗓️ 5. – 6. Gün: San Francisco’nun Tadını Çıkarıyoruz

İki günü dolu dolu geçirdik. Pier 39’da deniz aslanlarını izledik, Alcatraz’a tekneyle geçtik, Lombard Street’te zigzag yollarda yürüdük ve tabii ki Painted Ladies’te fotoğraf çekilmeyi unutmadık.

Bu gün daha fazla gezip fotoğraf çekmeye ve PCH (Pacific Coast Highway) için hazırlık yapmaya ayırdık.

🗓️ 7. Gün: Pacific Coast Highway ile Dönüş Başlıyor

San Francisco’dan Los Angeles’a dönüş yolunda, Kaliforniya’nın en ikonik sürüş rotası olan Pacific Coast Highway’i (PCH) tercih ettik. Monterey, Carmel by the sea, Big Sur, Morro Bay, Santa Barbara gibi rüya gibi sahil kasabalarında durup, manzaranın tadını çıkardık.

Yol Üzerindeki Durağımız: McWay Falls — kartpostal gibi!

Sabah erkenden San Francisco’dan yola çıktık ve yaklaşık 2 saatlik sürüşle Monterey'e vardık. Bu yolculukta Highway 1 manzaraları yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Yol boyunca sık sık “şurada duralım mı?” dediğimiz manzaralarla karşılaştık.

📍 Monterey’de Neler Yaptık?

Pebble Beach’in 17-Mile Drive güzergahında yürüyüş yaptık.
Monterey Bay Aquarium: Dünyaca ünlü bu akvaryumda özellikle denizanası bölümü inanılmazdı!
Sahil yürüyüşü ve fotoğraf molaları: Güneş yavaş yavaş batarken okyanus kıyısında yürümek, yolculuğun en huzurlu anlarından biriydi.

📍 Yol üstü öneri: Eğer vaktiniz varsa Monterey’den önce kısa bir mola için Santa Cruz plajlarına uğrayabilirsiniz.

Monterey’de bir gece konakladık. Okyanus sesi eşliğinde uyumak paha biçilemezdi!

San Francisco’dan Big Sur’a doğru yola çıktığınızda, US 101 güney rotasını takip ederseniz yaklaşık 3 saatlik bir yolculuk sizi bekliyor. (Küçük bir not: US 101, Amerika’nın batı kıyısı boyunca uzanan ve Kaliforniya’dan başlayıp Oregon ve Washington eyaletlerine kadar devam eden ikonik bir otoyol. Pasifik Okyanusu’na paralel ilerleyen bu yol tam 2.400 km uzunluğunda!)

San Francisco'dan yola çıkıp Big Sur'a doğru ilerlerken California yolculuğumuzun en keyifli bölümlerinden birini yaşadığımızı hissetik! Tabi hemen Big Sur’a varmak yok—yol boyunca o kadar güzel duraklar var ki, her biri ayrı bir film sahnesi gibi!

📍 Santa Cruz Beach Boardwalk Yolun ilk kısmında, Monterey Körfezi boyunca uzanan Santa Cruz’a uğruyoruz. Rengârenk panayır havasındaki bu sahil kasabasında Giant Dipper hız trenine binmeden, sahil boyunca yürüyüp atlı karıncaya göz atmadan geçmek olmaz! Hem nostaljik hem eğlenceli.

📍 Carmel-by-the-Sea Montereyden sonra rotamız, büyüleyici Carmel kasabası. Masalsı mimarisiyle sanatçılara ilham veren bu küçük yerleşim yeri; butik galerileri, taş sokakları ve pastel renkli evleriyle adeta huzurun tanımı. Sıcacık kahvenizi alıp sahile inmek, buranın tadını çıkarmanın en güzel yolu.

📍 17-Mile Drive Carmel’den sonra, dünyanın en etkileyici sahil yollarından biri olan 17-Mile Drive’a çıkıyoruz. Bu özel yolun her kilometresi ayrı bir manzara sunuyor: Okyanus dalgaları, golf sahaları, muhteşem malikâneler ve devasa servi ağaçları… Özellikle “Lone Cypress” ağacı gibi duraklar, bol bol fotoğraf çekeceğiniz yerler olacak.

🚗 Bu günü yavaş yavaş ve tadını çıkararak geçirmeyi unutmayın çünkü bu rota, sadece varış noktasıyla değil, yolda geçen her dakikayla sizi büyüleyecek türden.

Big Sur – Muhteşem Pasifik Manzaralarıyla Baş Başa

San Francisco’dan güneye doğru ilerlerken yolculuğun en büyüleyici kısımlarından biri başlıyor: Big Sur! Yaklaşık 1 saat sonra karşınıza çıkacak manzaralar gerçekten nefes kesici. Eğer vaktiniz varsa, yol boyunca sık sık durun ve sadece manzaranın tadını çıkarın. Her köşe, “Burayı da çekmeliyim!” dedirten kartpostallık bir kare sunuyor.

Yol üzerinde mutlaka uğramanız gereken duraklardan biri de: Bixby Creek Köprüsü. Burası Big Sur’ün simgesi gibi. Köprünün önünde durup Pasifik Okyanusu’nu fon yapan o meşhur kareyi çekmeden geçmeyin. Burası Instagram’lık karelerin yıldızı!

Yol boyunca enerjinizi tazelemek için Big Sur Bakery‘ye uğramayı unutmayın. Küçük, rustik ama bir o kadar da lezzetli! Özellikle odun ateşinde pişmiş pizzası, yumuşacık muzlu keki ve dana brisket’i dillere destan.

Eğer doğayla iç içe bir deneyim yaşamak istiyorsanız, Big Sur glamping için biçilmiş kaftan. Sahil kenarındaki kamp alanlarında çadırınızı kurup, gökyüzündeki yıldızlarla baş başa kalmak... İşte o an, şehirden gerçekten uzaklaştığınızı hissedeceksiniz.

Not: Hwy 1 (Pacific Coast Highway) boyunca ilerlerken gözünüz hep açık olsun çünkü bu rotada her virajın ardında sizi bekleyen gizli bir güzellik var.

🏄‍♂️Santa Barbara – Kaliforniya’nın Rivierası

Santa Barbara, bana göre Kaliforniya’nın “Fransız Rivierası”na cevabı gibi… Arka planda Santa Ynez Dağları’nın zarif silueti, ön planda ise şık İspanyol koloni tarzı binalar, zarif butik mağazalar ve palmiyelerle çevrili sokaklar… Hem sofistike hem de rahat bir havası var.

Şehrin kalbi sayılan State Street, mutlaka zaman ayırmanız gereken yerlerden. Kırmızı kiremitli çatılar, beyaz badanalı adobe evler, her köşe başında çıkan bir kafe, sanat galerileri ve küçük ama özgün butiklerle dolu bu cadde; sabah kahvesiyle başlayıp gün batımında şarap eşliğinde biten bir gün için ideal.

Burada yürüyüş yapmak, ara sokaklarda kaybolmak, anı yakalayacak minik fotoğraf kareleri çıkarmak… Hepsi bu güzel sahil kasabasının tadını çıkarmanın bir parçası. Hem dağ hem deniz manzarasını aynı anda sunan nadir yerlerden biri Santa Barbara. 💛

Malibu

Her yönüyle şahane bir yer: Malibu! Los Angeles’a sadece kısa bir mesafede olmasına rağmen, hâlâ küçük ve sakin bir kasaba havasını koruyor. Ama bu küçük kasaba, dünya çapında restoranlara, ünlü plajlara ve Pepperdine Üniversitesi gibi prestijli bir okula ev sahipliği yapıyor. (Evet, Michael’ın mezun olduğu üniversite tam olarak burada!)

Malibu’da genç ve enerjik bir hava hissediliyor; bunda öğrenci nüfusunun payı büyük. Şehirden uzaklaşmadan doğaya kaçmak isteyenler için adeta bir kaçış noktası. Sörf yapmak isteyenler için dalgalar hazır, sahil yürüyüşü yapmak isteyenler için uzun kumsallar sizi bekliyor. Güneşin altında tembellik yapabilir, Malibuuuu! demeye değer bir gün batımı izleyebilirsiniz. 😍

Ayrıca iskelede yürümek, denize nazır bir kahve yudumlamak ya da okyanus manzaralı şık bir restoranda günün taze balığını yemek… Malibu, sadece manzarasıyla değil, sunduğu yaşam tarzıyla da büyülüyor.

🐚 Gün 10: Los Angeles

San Francisco’dan PCH boyunca döndüğümüz için akşam saatlerinde Los Angeles’a ulaştık ve bir otelde yeniden konaklamaya başladık. Bu kısmı “tatilin şehirli kısmı” olarak özetleyebilirim. Hem sahil, hem eğlence, hem de bol bol yeme-içme!

Los Angeles, dünyanın en büyük şehirlerinden biri ve şehrin farklı yüzlerini keşfetmek için en az iki gün ayırmak isteyeceksiniz. Tabii ki, ilk kez gelenler için Malibu, Beverly Hills, Hollywood ve Venice Beach gibi klasik yerleri ziyaret etmek şart.

Yapılacaklar:

Santa Monica İskelesi boyunca bisiklet sürmek
Venice Beach’i ziyaret etmek
Montana Street’te alışveriş yapmak
Universal Studios’a gitmek
Hollywood Yazısına yürüyüş yapmak
The Grove alışveriş merkezini gezmek
Hollywood Bowl’da konsere gitmek
Hollywood Forever Mezarlığı’nda film gecesine katılmak
LACMA (Los Angeles County Museum of Art) müzesini ziyaret etmek
In-n-Out’ta çift katlı, animal-style burger sipariş etmek!

Yol boyunca LA’ye doğru yavaş yavaş ilerledik. Her gün farklı bir kasabada mola verdik; kimi yerde sadece kahve içtik, kimi yerde gün batımını bekledik. Santa Barbara, Pismo Beach, Malibu gibi duraklar, yolculuğumuza ayrı bir güzellik kattı.

Son günlerde LA’ye tekrar dönüp, seyahatimizi son bir Venice Beach yürüyüşüyle noktaladık. Bavullar doldu, hafızalar güzelliklerle doldu… 💫

❓ Kaliforniya Gezi Rehberi: Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Kaliforniya’da araç kiralamak şart mı?

Kesinlikle! Özellikle Kaliforniya gibi devasa bir eyalette, şehirler arası ve kıyı boyunca ulaşım için araba olmazsa olmaz. Toplu taşımayla gezmek mümkün ama vaktini esnetmeden, istediğin yerde durup keşfetmek için araç kiralamak çok daha pratik. Hatta yolculuğun en özgür anlarından biri olacak!

2. KALİFORNİYA’ya en uygun ne zaman gitmeli?

Benim favorim kesinlikle sonbahar, Eylül sonu ile Kasım başı arası. Hava hâlâ sıcak, turist kalabalığı azalmış, fiyatlar nispeten uygun oluyor. İlkbahar da şahane; çiçekler açıyor, havalar ılık oluyor. Tabii yaz da plajlar için biçilmiş kaftan ama kalabalık ve biraz daha pahalı. Kış gelince kayak sezonu başlıyor; kayak ya da snowboard planın varsa Mammoth ya da Tahoe’ye göz at.

3. Kaliforniya sahillerinde hava nasıl?

Burası Akdeniz iklimi, yani gündüz sıcaklık güzel ama sabah ve akşam serinlik mutlaka hissedilir. Hele San Francisco gibi yerlerde yazın bile ince bir ceket şart! O yüzden yanına mutlaka kat kat giyebileceğin rahat kıyafetler al.

4. Pacific Coast Highway (PCH) sürüşü ne kadar zaman alır?

Direkt duraksız yaklaşık 10-12 saat sürüyor ama asıl keyif tabii ki yolda durup manzarayı izlemek, küçük kasabalarda kahve molası vermek. En az 3-4 gün ayırman gerekiyor ki tadını çıkarabilesin.

5. Los Angeles, San Francisco ve Las Vegas’ta ne kadar kalmalı?

Her biri en az 2 gece hak ediyor bence. Eğer imkan varsa 3-4 gece çok daha rahat oluyor, çünkü bu şehirler devasa ve keşfedilecek yerler çok.

🌟 Kaliforniya Rotana Alternatif Duraklar ve Öneriler

Joshua Tree Ulusal Parkı: Çölün büyüleyici sessizliğinde yürüyüş yapmayı seviyorsan burası tam sana göre. Devasa kaya oluşumları ve o meşhur yuvarlak kaktüslerle dolu. Gündüz sıcaktır ama geceleri bambaşka, yıldızlar da cabası!
Santa Barbara: Daha sakin, bohem havasıyla şarap tadımı ve sahil keyfi için süper bir durak. Şehir içinde rahat kafeler ve butik dükkanlar seni bekliyor.
Lake Tahoe: Kışın kayak, yazın dağ yürüyüşü ve göl keyfi için ideal. Doğaseverler bayılıyor buraya.
Napa Vadisi: Eğer şarap tutkunuysan, Napa’nın bağları ve şık restoranları favorin olacak. Kaliteli şarapların tadına bakarken güzel manzaranın tadını çıkar.
Big Bear Lake: Kış sporları veya sadece doğada kafa dinlemek için harika bir yer. Daha az bilinen ama çok sevimli.
Monterey & Carmel-by-the-Sea: Pacific Coast Highway üzerinde kesinlikle uğranması gereken, deniz manzarası ve tatlı kasabalarıyla ruhunu dinlendireceğin duraklar.

📌 Öneri:

Bu program yoğun; eğer zamanınız varsa bazı bölgelerde 3 gece kalmak veya ekstra bir millî park eklemek (Yosemite, Sequoia vs.) harika olur.

Bu rotayı San Francisco’dan başlatıp güneye doğru da yapabilirsiniz. Hangi şehirden daha uygun uçuş bulursanız, oradan başlayabilirsiniz.

🎬 Kapanış: Bir California Yolculuğunun Ardından…

Bu 14 günlük Kaliforniya yolculuğu; doğanın büyüsünü, şehir hayatının dinamizmini, sahil kasabalarının huzurunu ve çöl esintisinin gizemini bir arada yaşattı. Her gün başka bir manzara, her durakta başka bir hikâye…

📌 Bu rotayı planlarken aklında olsun:

Mesafeler uzun, ama manzaralar o kadar güzel ki yolculuğun kendisi de bir deneyim.
Rotanı esnek tut, çünkü her virajda “şurada da dursak mı?” dedirtecek bir yer çıkıyor.
Kat kat giyin ve mutlaka güneş kremi al!
Google Maps + Roadtrippers gibi uygulamalar planlamada büyük kolaylık sağlıyor.
Eğer yoğun sezonda gidiyorsan, konaklamaları önceden ayarla (özellikle Big Sur ve San Francisco civarı için).

❣️ Umarım bizim rotamız sana da ilham verir. Bu yazıyı yazarken yeniden o yolları gitmiş gibi oldum.

Bir sonraki seyahatimizde görüşmek üzere! ✈️🌅🚘

BONUS

📸 Kaliforniya’da Mutlaka Fotoğraf Çekmeniz Gereken Noktalar

Kaliforniya, her köşesi “kartpostal gibi” olan nadir yerlerden biri. Bazı manzaralar var ki, sadece bakmakla kalamıyorsun—telefon elinde, refleksle deklanşöre basıyorsun! İşte benim listemde yer alan, mutlaka fotoğraf çekilecek o özel duraklar:

🌉 Golden Gate Köprüsü – San Francisco

Köprüyü sis bulutları arasından görmek bile başlı başına bir deneyim. En iyi açılar için Battery Spencer, Crissy Field veya Marin Headlands noktalarını değerlendirebilirsin.

🏞️ McWay Falls – Big Sur

Uçurumdan okyanusa dökülen bir şelale düşün! Julia Pfeiffer Burns State Park içinde yer alan bu manzara, Kaliforniya’nın en ikonik doğa görüntülerinden biri.

🌲 Redwood Ormanları – Northern California

Boynunu yukarı kaldırıp gökyüzünü göremediğin o devasa ağaçların arasında bir fotoğraf: doğanın büyüklüğünü ve insanın küçüklüğünü en iyi anlatan kare olabilir.

🎡 Santa Monica Pier – Los Angeles

Palmiye ağaçları, dönme dolap, neon ışıklar ve okyanus… Burası tam anlamıyla Kaliforniya ruhunun fotoğraf karesi!

🏖️ El Matador State Beach – Malibu

Dev kayalıklar, altın sarısı kumlar ve gün batımı ışığında parlayan okyanus… Hem romantik hem dramatik bir arka plan!

🚗 17-Mile Drive – Carmel to Monterey

Yol boyunca birçok durak var ama Lone Cypress ağacını ve Spanish Bay kıyılarını özellikle kaçırma. Aracını bir kenara çek, manzaraya doya doya bak ve bolca kare yakala.

🎨 Mission District Muralları – San Francisco

Rengârenk sokak sanatı ve sosyal mesajlarla dolu bu duvarlar, yalnızca fotoğraf için değil, düşünmek ve ilham almak için de harika bir durak.

🌅 Joshua Tree Gün Batımı

Çölün ortasında kaktüsler ve kayalıklar eşliğinde kızıl turuncuya dönen bir gökyüzü… Doğayla bütünleşen o sakinlik fotoğrafa da geçiyor.

📍 Palm Springs Kapıları

Evet, yanlış duymadın! Palm Springs’teki meşhur “colorful doors” (renkli ev kapıları) artık Instagram kültürünün vazgeçilmezleri arasında.

🧀 Neon Museum – Los Angeles veya Vegas dönüşü için bonus

Eğer dönüş rotan Las Vegas üzerinden olacaksa, Neon Museum'daki eski tabelalar arasında nostaljik kareler yakalamadan dönme derim.

Bu listedeki yerlerde bol bol dur, fotoğraf çek ama arada bir de telefonunu cebine koyup manzaranın gerçekten tadını çıkar. Çünkü bazen en güzel anılar kareye sığmayacak kadar büyüktür 💛