SOFYA GEZİ REHBERİ
Ortodoks kiliseleri, müzeler, camiler, komünist mimari, popüler galeriler restoranlarla dolu Vitoşa dağının eteklerine kurulmuş dinamik bir başkent aynı zamanda binlerce yıllık tarihe sahip olan şehir. Büyük bir metropol olmasa da modernliğini korumakta. Bulgaristan'ın en iyi müzelerinin, galerilerinin, restoranlarının ve kulüplerinin çoğuna ev sahipliği yapan Sofya, sizde de tatilinizi uzatma istediği doğuracaktır ☺. Şuan Serdica 2 isimli metro hattının kazı çalışmaları esnasında 2000 yıl öncesine ait roma kalıntıları olan Serdica şehri ortaya çıkarılmış, bu kalıntıları incelerken MÖ. 5 yy'a yolculuk yapacaksınız. Sofya’ya kendi aracımızla İstanbul'dan yaklaşık olarak 6 saate gittik.
Gezilecek Yerler ve Tarihi Yapılar
Aleksandr Nevski Katedrali
Serdika Arkeolojik Kompleks
Banya Başı Cami
Sveta Nedelya Kilisesi
Vitoşa Bulvarı
Azize Sofya Anıtı
Azize Sofya Kilisesi
Bölgesel Tarih Müzesi
Sveti Georgi Rotunda Kilisesi
Largo Meydanı
Sofya Sinagogu
Aslanlı Köprü
SOFYA'DA GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN TARİHİ VE TURİSTİK YAPILAR
Sizlere gezi rotası önerisi ile başlayacağım yazının ilerleyen kısımlarında gezilecek her önemli yapıyı fotoğrafları ile bulabilirsiniz.
Gezinize ilk olarak Sveta Nedelya kilisesinden başlayabilirsiniz , daha sonra Serdica II metro istasyonunda bulunan Serdika kentinin kalıntılarını inceleyip, Banya Başı Camisini gezebilirsiniz. Banya Başı Camisinin bulunduğu noktadan Sveta Nedelya Kilisesine doğru baktığınızda arkasında kocaman bir dağ göreceksiniz bu dağın adı Vitoşa Dağı . Şehrin en hareketli caddesi olan Vitoşa bulvarı adını bu dağdan alıyor. Caminin bulunduğu meydan tolerans meydanı olarak adlandırılıyor çünkü bu meydanda CAMİ, SİNAGOG VE ORTODOKS KİLİSESİ yer almakta , 4 dinde hoşgörülü bir şekilde yaşanıyor bu sebeple bu şekilde isimlendirilmiş. Bu meydanı dolaştıktan sonra Merkezi Mineral Banyoları binasını gezip binanın etrafında bulunan termal su çeşmelerinden su içebilirsiniz. Bu çeşmelerdeki suyun bir çok sağlık problemlerine iyi geldiği söyleniyor.
Aleksandr Nevski Katedrali (Свети Александър Невски) :
1880’lerde inşa edilen katedral en büyük Doğu Ortodoks katedrallerinden biridir içinde 10.000 kişiye yetecek kadar yer vardır. Belgrad’daki Aziz Sava Katedralinden sonra Balkanlardaki ikinci en büyük katedraldir. Katedralin kubbesi tamamen altın ile kaplı ve akşamları spot aşıkları ile aydınlatıldığında müthiş bir görüntü oluşuyor. Katedralin mermerleri Münih'ten metal parçaları Berlin'den, mozaikleri ise Venedik'ten getirtilmiş. Katedralin girişi ücretsiz.
Sadece Sofya'nın değil, Bulgaristan'ın simgelerinden biri olan bu devasa, hayranlık uyandıran kilise, 1882 ile 1912 yılları arasında, Rus-Türk Savaşı (1877-78) sırasında Bulgaristan'ın bağımsızlığı için savaşırken ölen 200.000 Rus askerinin anısına inşa edilmiş.
Katedral, adını Rus prensi Aziz Alexander Nevsky'den almıştır. Rus mimar, Alexander Pomerantsev, tarafından tasarlanan kilise; o dönemde Rusya'da tercih edilen neo-Bizans tarzında inşa edilmiş, mozaikler ve altın kaplama kubbelerle süslenmiştir. Tütsü kokulu iç mekan, natüralist duvar resimleri, sarkık avizeler ve ayrıntılı oniks ve kaymaktaşı tahtlarla süslenmiştir.
Çan kulesinde 23 ton ağırlığında 12 çan bulunur!
Serdika Arkelojik Kompleks :
Serdika metro istasyonunun hemen üzerinde yer alan, açık hava müzesi,, bir zamanlar bu bölgede yer alan Roma kenti Serdica'nın kalıntılarını sergiliyor. Metro inşaatı sırasında, 2010 ve 2012 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarında Eski roma kalıntıları bulunmuş. Bu kompleks 8 adet caddede, hamamlar, orta çağa ait bir bazilika, 6 adet büyük bina ve 4. yüzyıldan 6. yüzyıldan kalan evler den oluşur. Largo meydanın altını tamamen kaplamaktadır. Kompleksin içinde 1. ve 3 . yy dan kalma yapılarda görmek mümkün.
Banya Başı Cami:
Kadı Seyfullah Efendi Camii de denir . Osmanlı himayesindeyken yapılmış günümüzde halen ibadete açıktır. Mimar Sinan tarafından tasarlanmış , 1576 yılında inşa edilmiştir. Sofya'nın tarihteki ilk yerleşim yeri olan antik kent Serdika da bulunur. Caminin bulunduğu meydanda aynı zamanda üç temel dini ibadet evi bulunuyor. Sveta Nedelya Ortodoks Kilisesi, Sofya Sinagogu ve Banya Başı Camisi ; bu üç yapı Sofya şehrinin merkezinde konumlanmıştır bu sebeple bu meydan 'Tolerans Meydanı' olarak adlandırılıyormuş. Meydanda durup karşıya baktığınızda Vitoşa Dağının görkemli yapısıyla da karşılaşacaksınız.
Sveta Nedelya Kilisesi:
1863 yılında tamamlanan bu muhteşem kubbeli kilise, şehrin en önemli simge yapılarından biridir ve zengin, Bizans tarzı duvar resimleriyle ünlüdür. Kilise, 16 Nisan 1925'te Çar Boris III'e suikast yapmayı amaçlayan başarısız bir bombalı saldırıda hedef alınmış, kubbesi hasar almış ve restore edilmiş. Bulunduğu meydan şehir merkezi olarak geçiyor, bu sebeple gezinizi planlamaya buradan başlayabilirsiniz.
Vitoşa Bulvarı:
Restoranların ve kafelerin bulunduğu trafiğe kapalı olan turistik caddesi. Burada kahvenizi içip dinlenebilirsiniz. Tüm balkan tatilimiz boyunca en iyi yemekleri yediğimiz restoranda bu cadde üzerinde bulunuyor. 'Ne yemeliyiz?' başlığı altında adını bulabilirsiniz.
Burası şık butikler ve tasarım mağazalarıyla dolu, aynı zamanda cadde boyunca yürüyüşünüze karla kaplı Vitoşa Dağı manzarası eşlik edecek. Art Nouveau tarzı binalar cadde boyunca uzanır . Yerel yaşamın temposunu öğrenmek ve insanları izlemek için buraya uğrayın.
Azize Sofya Anıtı :
Azize Sofia anıtı Nezavisimost meydanının (Largo) bir ucunda, şehrin koruyucu azizesi olarak bulunuyor. Sofya; bilge demek ve Azize Sofia bir elinde bilgelik simgesi baykuş, diğer elinde ise sonsuzluk simgesi olan defneden taç tutuyor. Anıt, 22 metre yükseklinde şehrin simgelerinden biridir. Daha önce meydanda bulunan Lenin heykeli kaldırılarak yerine dikilmiş.
Ayasofya veya Azize Sofia kilisesi (Света София):
Sveta Sofia, başkentin en eski kiliselerinden biridir ve şehre adını vermiştir. Yeraltı müzesi, 56 mezarın ve diğer dört kilisenin kalıntılarının bulunduğu antik bir Nekropolü barındırır.
Prof. Bogdan Filov 1910-1911 yılları arasında yaptığı araştırmalarda MS.311 de inşa edildiğine dair kalıntılar bulmuş. İkinci Bulgar krallığı döneminde, St. Sophia bir piskopos tapınağı olarak hizmet vermiş ve 14. yüzyılda Sofya şehrine adını vermiştir. Bazilika, Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüştür. 1930 yılında bina yeniden inşa edildi ve o zamandan beri bazilika, asıl amacı olan bir Ortodoks kilisesi olarak işlev görüyor.
Aleksandr Nevski Katedralinin hemen yan tarafında yer alıyor ve giriş ücretsiz. Bu kilisenin çanını saklamışlar ☺ biz gezimiz esnasında bulduk eğer sizde dikkatli bakarsanız, bulursunuz.
Bölgesel Tarih Müzesi:
Merkezi Mineral Banyoları olarak da geçiyor. Bu yapı eskiden halkın kullandığı ortak banyoları içeriyor günümüzde müze olarak kullanılıyor. Girişi ücretli. Binanın sol tarafında ve yolun karşısında mineralli suyun aktığı çeşmeler bulunuyor mutlaka buradan su için, bir çok sağlık problemine iyi geldiği söyleniyor. Ama suyun sülfür koktuğunu söylemeliyiz.
Osmanlı döneminden kalma eski Merkezi Maden Banyoları'nın içinde yer alan Sofya'nın tarih öncesinden günümüze kadar olan tarihi burada tam olarak sergileniyor. Müze iki kata yayılıyor ve 19. ve 20. yüzyıl Bulgar kraliyet ailelerine adanmış odaları içeriyor. Bu odalar yaşadıkları lüks hayatlara bir bakış sunuyor. Burada Marie Antoinette'in at arabası bile var. Giriş 6 BGN'dir. Sofya termal çeşmeleri: https://www.sofiahistorymuseum.bg/bg/
Sveti Georgi Rotunda Kilisesi:
Tarihi 4. yüzyıla dayanan bu küçük dairesel Roma binası, Sofya'nın korunmuş en eski yapısıdır ve diğer Roma kalıntıları arasında bozulmadan durmaktadır. Kırmızı tuğlalı bina, 4. yüzyılda daha da eski bir pagan tapınağı olduğuna inanılan bir alanda inşa edilmiş. Başlangıçta bir hamam olan binanın iç kısmı 6. ve 14. yüzyıllar arasına tarihlenen muhteşem duvar resimleriyle boyanmıştır. Osmanlı yönetimi sırasında kilisenin camiye dönüştürülmesi sırasında üzeri boyanmış toplam beş kat süslü fresk bulunmaktadır. Bunlar ancak 20. yüzyılda kilisenin restorasyonu sırasında ortaya çıkarıldı.
'GÖREMEZLERSE İNANMAZLAR' düşüncesiyle, kilise komünist dönemde etrafı büyük yapılarla çevrilerek dışarıdan görünmesi zorlaştırılacak hale getirilmiş. Kiliseyi bulmak için ul. Sâborna'daki açıklıktan girin.
Rotunda ve kalıntılar modern hükümet binaları ile çevrilidir ve halka açık olan geniş bir avluda muhafaza edilmektedir . https://www.svgeorgi-rotonda.com/index.php/bg/
Nezavisimost meydanı / Largo Meydanı:
Parlemento binaları ve geniş caddeleri Sofya'nın en merkezinde Nezavisimost meydanı etrafında tipik Sovyet binalarının hala dimdik ayakta duran örnekleri bulunuyor. "Largo" olarak da adlandırılan bu meydandaki üç yapı 1950'li yıllarda şehrin görkeminin temsili olarak inşa edilmiş. Binalar günümüzde, Bulgar meclisi, Tzum alışveriş merkezi ve Başkalık ofisleri olarak kullanılıyor. Largo kelime anlamı olarak da büyük manası taşımakta.
Sofya Sinagogu:
Sofya'nın sefarad tarzı sinagogu, Avusturyalı mimar Friedrich Gruenanger tarafından tasarlandı. Sinagog, Avrupa'nın ikinci en büyük Sefarad sinagogudur ve 2250 kg'lık pirinç avizesi Bulgaristan'ın en büyüğüdür. İkinci Dünya Savaşı sırasında Bulgar Yahudilerinin kurtarılmasına adanmış bir serginin bulunduğu 2. katta küçük bir müze var.
Sinagogun zemini çok renkli bir Venedik mozaiği ile kaplıdır duvarlar süslenmiştir ve Bulgaristan'daki Yahudi cemaatinin tarihini ve kültürünü temsil eden bir müze koleksiyonu vardır. https://www.sofiasynagogue.com/
Kadın Pazarı (Женски пазар) :
Aslanlı Köprü:
Dört büyük aslanla çevrili, 19. yüzyılın sonlarından kalma bu simgesel köprü, Vladaya Nehri'ni geçiyor ve şehir merkezinin kuzey ucunu tren ve otobüs istasyonlarına bağlıyor. Köprünün üzerindeki dört aslan heykeli , Osmanlı Devleti ile yapılan bağımsızlık savaşında hayatını kaybeden dört Bulgar asker anısına yapılmış. Bu heykellerin küçük bir sırrı var, aslan heykellerinin dili yapılmamış. Sessiz aslanlar , yapıldıkları dönem çok pahallıya mal olmuşlar bu miktarı gizli tutmaları için olduğuna dair bir efsane var ☻
Boyana Kilisesi : 13. yüzyıldan kalma minik Boyana Kilisesi, Unesco'nun Dünya Mirası listesinde yer alıyor ve buradaki 90 duvar resmi, Bulgar ortaçağ sanat eserlerinin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Kombine bilete hem kiliseye hem de 2 km uzaklıktaki Ulusal Tarih Müzesi'ne giriş dahildir.
Öne çıkanlar arasında, Kral Konstantin Asen ve Kraliçe Irina'nın temsillerinin yanı sıra, Rila'lı St. John'un bilinen en eski portresi yer alıyor.
Sofya Üniversitesi Botanik Bahçesi:
Sofya'nın küçük botanik bahçesinde palmiyeler ve kaktüslerle dolu bir sera, bir gül bahçesi ve çeşitli ağaç ve çiçekler (Bulgarca ve Latince olarak etiketlenmiştir) bulunmaktadır. Giriş, bul. Vasil Levski'deki çiçekçi dükkanına benzeyen bir yerden geçiyor.
Sveti Nikolay Mirlikiyski Rus kilisesi:
Parıltılı mozaik dış cephesi ve altın kubbeleri olan bu güzel kilise, 1914 yılında Sofya'nın Rus toplumu için tamamlandı ve adını 'mucize yaratan' Aziz Nikolai'nin onuruna verdi. Öğrenciler azizin kendilerine şans getirdiğine inandıkları için önemli sınavlardan önce dua etmek için oraya giderler. İç mekanda 11. ve 14. yüzyıllar arasında boyanmış ikonlar bulunmaktadır.
Sofya Arkeoloji Müzesi: 1496 yılında inşa edilmiş eski bir camide yer alan bu müzede çok sayıda Trakya, Roma ve Orta Çağ eseri sergilenmektedir. Sveta Sofya Kilisesi'nin mozaik zemini, MÖ 4. yüzyıldan kalma, bir Trakya altın mezar maskesi ve bir Trakya kralını temsil ettiği düşünülen muhteşem bir bronz kafa yer alıyor.
Sofya Şehir Bahçesi: Kuzey ucunda ul. Tsar Osvoboditel ile sınırlanan bu küçük merkezi park, Sofya'nın satranç oynayan emeklileri tarafından tercih ediliyor. Ulusal Tiyatro'ya ev sahipliği yapan bu yapı, 1999 yılına kadar Bulgaristan'ın ilk komünist hükümdarı Georgi Dimitrov'un mozolesine ev sahipliği yapıyormuş.
Başkanlık Binası: Bulgaristan cumhurbaşkanının ofisi halka açık değil, ancak nöbet töreninin (saatte) değiştirilmesi kaçırılmaması gereken bir gösteri; Müzikle, silahlarla ve her türlü gösterişle dolu törenin tamamı için ayın ilk Çarşamba günü öğlen orada olun.
Bulgaristan cumhurbaşkanının ofisi, Sheraton Oteli'nin bulunduğu binanın doğu ucunda yer alıyor. Nöbetçiler her saat başı değişiyor. Üniformalı adamların tempolu yürüyüşü bölgenin her yerinden duyulabiliyor. Çok uzun sürmüyor ama görmek için uğramakta fayda var.
Ivan Vazov Ulusal tiyatrosu: İvan Vazov milli tiyatrosu Viyanalı mimar Helmer&Fellner 1909 yılında yapmış, neo klasik mimari yapı.
Ulusal Kültür Sarayı(NDK): Komünist dönemden kalma devasa bir yapı, dönemin kültür sanat aktivitelerinin yapıldığı yer. Önünde kocaman bir park mevcut.
TZUM : Sofya şehrinin AVM 'si.
Vitoşa dağında hiking : Sofya, bu kadar büyük bir dağın şehir merkezine bu kadar yakın olduğu az sayıdaki Avrupa başkentinden biridir. En yüksek zirvesi, 2290 m'ye yükselen Kara Zirve (Cherni vrah) olarak adlandırılır. Muhteşem panoramik manzaraların keyfini çıkarmak istiyorsanız Vitoşa mutlaka görülmesi gereken bir yer.
şehrin. Böylece kaçınılmaz olarak şu soru ortaya çıkıyor: 'Vitoşa'ya nasıl gidilir?'. 40 dakika kadar sürüyor veya 1 saat. Oraya nasıl gidilir?
123 numaralı otobüse binin. Dimitrov metro istasyonundan Simeonovo teleferiğine gidin veya Hladilnika* otobüs terminalinden Simeonovo teleferiğine giden 122 numaralı otobüse binin. Asansör sizi Black Peak'in pek aşağısında olmayan Aleko kulübesine götürecek. Sezon dışında Simeonovo teleferiği yalnızca hafta sonları çalışmaktadır. Ayrıca asansör istasyonuna taksiye binebilirsiniz. Size yaklaşık 20-25 BGN'ye (10 ila 13 Euro) mal olacak. Ancak dolandırıcı taksilere karşı dikkatli olun; kilometre başına fiyat 1 BGN'yi geçmemelidir.
Simeonovo Asansör Fiyatları
Tek yön bilet: Yetişkinler — 8 BGN / Öğrenciler — 6 BGN
Çift yön bilet: Yetişkinler - 10 BGN / Öğrenciler - 8 BGN
Hladilnika* otobüs terminalinden 64 numaralı otobüse binerek yakındaki Boyana Kilisesi'ne (Boyansko hanche otobüs durağı) gidin.
Adalet Sarayı'ndan (tramvay durağı Adalet Sarayı'nın hemen arkasındadır) 5 numaralı tramvaya binerek Pavlovo tramvay durağına gidin. Daha sonra Pavlovo otobüs durağından (Boris III Bulvarı ve Aleksander Puşkin Caddesi) 107 numaralı otobüse binerek Boyana Kilisesi'ne (son durak) gidin.
Boyana Kilisesi'nden Boyana Gölü'ne veya Boyana Şelalesi'ne (~ 2 saat yürüme mesafesinde) giden yollar vardır.
*Hladilnika otobüs durağı Srebarna caddesinde yer almaktadır. ve Cherni vrah blvd., Paradise alışveriş merkezine yakın.
Red Flat house: Kominist dönemden kalan o dönemin izlerini taşıyan ev , giriş ücretli .
Zamanda geriye giderek 1980'ler Komünist Bulgaristan'a yolculuk yapın. Döneme ait bir ailenin evini ve günlük hayatını keşfedin. Kişi başı 18 BGN (9 €)
⸎ 24 İvan Denkoğlu Cad.
Her gün 10:30 – 19:30
(18:00 son giriş)
(+359) 988 252 032
Rila Yedi Göller:
Sofya'nın sadece 100 km dışında Bulgaristan'daki dokuz UNESCO Dünya Mirası Alanından birini bulacaksınız: Rila Manastırı. Adını, ülkenin en saygı duyulan azizlerinden biri olan ve 10. yüzyılda yaşayan ilk Bulgar keşişi olan St. John of Rila'dan (Sveti Ivan Rilski) almıştır.
Rila Manastırı, Bulgaristan'ın en büyük ve en ünlü manastırıdır ve ülkedeki en önemli kültürel, tarihi ve mimari anıtlardan biridir. Güzel duvar resimleri ve simgeler, özgün tarihi mimari ve muhteşem doğa, yılda neredeyse bir milyon ziyaretçinin ilgisini çekmektedir.
Free walking turlar var onlara katılarak şehrin en önemli tarihi yapılarını ücretsiz olarak görebilir ve bir rehber eşliğinde tarihçesini öğrenebilirsiniz, rehberler ingilizce ispanyolca olmak üzere iki grup yapıp gezdiriyor yaklaşık 2-2.30 saat civarında tur tamamlanıyor. Bu turun rehberleri Bulgaristan'da yaşayan ve tarihine hakim insanlardan oluşuyor. Sofyanın tarihini anlamak için çok faydası oldu. Tur Şehir Mahkemesi binasının önündeki aslanların olduğu yerden başlıyor , yukarıdaki fotoğrafta görebilirsiniz. https://freesofiatour.com/ bu linkten sitesine gidip tura katılmak için saatinizi belirleyebilir ve yerinizi ayırtabilirsiniz.
Eğer sokak sanatına grafitiye meraklı iseniz ve vaktiniz varsa linkteki turlara da katılabilirsiniz. https://sofiagraffititour.com/
Bulgaristan'da Ne Yenir?
Banitsa
Bulgarların bir numaralı atıştırmalığı hiç şüphesiz banitsadır. Bulgar spesiyallerinin kraliçesi, genellikle peynirle doldurulmuş bir hamur işidir ancak denemek isteyenler için ıspanak, lahana, elma, balkabağı, yumurta veya et veya bunların bir karışımı gibi birçok başka versiyon da vardır.
Shopska salatası
Belki seyahatleriniz sırasında bir efsane duymuşsunuzdur: Dünyada domatesin gerçekten lezzetli olduğu bir ülke var! Peki bu ülke Bulgaristan mı? Bulgar yemeklerinden bahsederken domates çok önemlidir. Birbirinden lezzetli salatalıkları ve kendi yapımları beyaz peynir ile karıştırıldığında Shopska salatası ortaya çıkıyor.
Lütenitsa
Bulgaristan'ın kendi ketçabı közlenmiş biber, domates ve patlıcandan yapılıyor ve hoş, parlak kırmızı bir renge sahip.
Troyka kebapçeta
Et severler, burası sizin bölümünüz! Bir Bulgar olarak et yemek istiyorsanız bu yemekle başlamalısınız. Izgara et yemeyi seviyorsanız kebap tam size göre. Kebapçe, kıymanın yöresel baharatlarla karıştırılmasıyla yapılıyor.
Bob
Bulgarca 'fasulye' anlamına gelir ve genellikle tencerede pişirilen geleneksel bir yemeğin yapımında kullanılır. Yöresel lezzet denemek isteyenler için.
Tarator
Yoğurt ve salatalıktan oluşan soğuk çorba – yapımı çok kolay. Çorba kıvamına gelen yoğurda su, doğranmış salatalık, sarımsak, dereotu, yağ ve tuzu ilave ediyorsunuz.
Restoran Tavsiyeleri:
Shtastlivetsa Restaurant Vitoshka:
Sofya da ki en en iyi restoran diyebilirim, en azından bizim için öyle ☺. Tüm balkan turumuzda en lezzetli yemekleri burada yedik şiddetle öneriyoruz. Et, tavuk , balık , pizza çok geniş bir menüsü var ve her yemeği çok iyiydi burada Bulgar şarabını deneyin.
Manastırska Magernıtsa Restoran: Bu restoranda yerel konseptli , biz tadım menüsü seçtik başlangıç ara sıcakları ve ana yemekleri mevcuttu gayet doyurucu ve yediğimiz her ürün çok lezzetliydi. Geleneksel Bulgar yemekleri mutlaka denenmeli! Burada ülke genelindeki manastırlardan derlenen tariflerle otantik yemekler bulacaksınız, dolayısıyla adı da "manastır kantini" anlamına gelmektedir. Bu mutfak yolculuğu, kırsal ve "eski Sofya" iç mekanlarına sahip, geçen yüzyıldan kalma güzel bir etnik evde gerçekleşiyor.
⸎ 67 Han Asparuh Cad.
⸙ +359 89 994 9400
֎ Salı – Pazar, 12:00 – 22:00
Hadji Dragana Tavern: Geleneksel Bulgar yemeklerini sunan eski tarz bir restoran. Yerel erik şarabı ve güçlü içeceklerin yanı sıra canlı müzik de sunmaktadır. Bu restoran bir çok blog da övülmüş ancak biz o kadar beğenemedik diğer önereceğim iki restoran çok çok daha iyiydi. Canlı müzik her gün değil haftanın belirli günlerinde var.
Tenebris Dark Restoran: Macera arayan yemek tutkunları için eşsiz bir deneyim. Görselliği bıraktığınızı ve kendinizi tamamen lezzete kaptırdığınızı hayal edin. Arkadaşlarınızla zifiri karanlıkta birkaç saat geçireceksiniz. Karanlıkta, aslında ne yediğinizi tahmin etmeye çalışıyorsunuz. Görme engelli bir ev sahibi bu mutfak yolculuğunda rehberiniz olacak ve size ilginç bilgiler verecek. Bir tutam cesaret, biraz maceracı ruh getirin ve kendinize gerçekten görme izni verin, çünkü bazen ışığı görmek için karanlığa ihtiyaç duyarız! ⸎ 65 Han Asparuh Cad. ⸙ (+359) 889 717 708 www.tenebris.bg/en @TenebrisDarkRestaurant ֎Çarşamba-Paz, 18:00 – 22:00
Gevrek –Simit Dükkanı: Gevrek - Simit Dükkanı, Sofya'nın ilk özel simit fırınıdır. Sofya merkezinin tam kalbinde, “sarı yol” üzerinde, Tiyatro Ivan Vazov Parkı ve Rus Kilisesi'nin yanında yer almaktadır. Sunulan ikramlar arasında taze pişmiş, el yapımı ve haşlanmış Amerikan usulü simitler, simit sandviçler, kahve spesiyaliteleri, çay çeşitleri, ev yapımı limonatalar, özel krem peynir çeşitleri, tarçınlı rulolar ve mevsim tatlıları yer alıyor. Gevrek, yerel çiftçiler ve üreticilerle birlikte çalışmakta ve sunulan tüm ürünlerde yalnızca en kaliteli malzemeleri kullanmaktadır. Vejetaryen ve vegan seçeneklerin yanı sıra mini simitlerden oluşan bir catering menüsü de mevcuttur.
⸎ 6 Georgi Benkovski Caddesi.
֎Hafta içi: 10:00 – 17:00
֎Hafta sonları: 10:00 – 16:00
⸙ (+359) 882 701 113
@gevrek.bagels
⁂ BULGARLARIN YEMEK DUASI ⁂
Our Father, Who art in heaven! Thy name be sanctified, Thy kingdom come, Thywill be done on earth as it is in heaven; give us this day our daily bread, and forgive us our trespasses, as we forgive those who trespass against us, and lead us not into temptation, but deliver us from the evil!
The poor shall eat, and be satisfied, and shall praise the Lord they seek, and their hearts will live forever and ever!
''Lord,Creator an Thinker, our God, from Whom all good is, You open Your hand and satisfy the desire of all that lives with Your very right hand, which once stretched out with the five loaves and fed five thousand people with them, bless now this table of Your servants, so thet it may be abundant and inexhaustible. Bless us,bless this food an drink and all Your gifts, which we will now receive by Your mercy from your generous kindness. Let us receive them with gratitude imbue us with your earthly and heavenly goods, gift our souls with the necessary spiritual food.''
''Make us, whatever we do, whether we eat or drink, do everything for yourglory, and let us reach your heavenly kingdom because of the prayers of all the saintswho have always pleased you. ''